bugün

entry'ler (5787)

sony xperia z

mart'ın ikinci haftası itibariyle satın alınabilecek telefondur.

sony xperia z

suya sokuyorlar ve telefon bildiğin çalışıyo!

http://www.youtube.com/watch?v=_-voVE2bVYw

iphone 5

biz söyleyince anlaşılmıyor, buyrun borsa söylesin o zaman. ki henüz ne samsung galaxy s4 çıktı ne de sony xperia z, dikkatinizi çekerim. onlar çıkınca daha iyi anlaşılacak apple'ın bi nane yemediği. kısaca sadece fanatiklik (applefanlığı) yapılıyor şu anda. düşünmemek, araştırmamak, sorgulamamak bizim karakterimizde var. açın okuyun ekşi'den sony xperia z'yi de aklınız başınıza gelsin. apple iphone'un ilk çıkışıyla gerçekten bir devrim yarattı, buna hiç itirazım yok. ama ondan sonra hep bunun kaymağını yemeye çalıştılar ki; dünya yeni yeni uyanmaya başladı. en büyük rakipleri daha 2013 modellerini çıkarmadan apple'ın hisseleri düştüyse, siz bir de galaxy s4 çıktığında ve sony xperia z satışları başladığında görün.

‘Apple’dan yeni iPhone’lar geliyor’
17 OCAK 2013

Teknoloji sektörünün en popüler şirketi Apple’ın yeni iPhone modeline yönelik çıkan söylentilere her geçen yenileri ekleniyor.

Şimdi de şirketin yaz başında iPhone 5S modelini meraklılarıyla buluşturacağı belirtildi. Apple Insider sitesi, Mart ayında iPhone 5S’lerin üretimine başlanabileceğini öne sürdü.

Apple’ın aynı zamanda yeni ürünle birlikte iPhone 5’in yenilenmiş sürümünü de piyasa süreceğine işaret edildi.

iPhone 5S, iPhone 5’e benzer bir model olacak ama daha hızlı performans ve daha iyi dokunmatik algıya sahip olacak. Modelin fotoğraf çekme özelliklerinin de geliştirileceği ifade edildi.

PLASTiK iPHONE 5’LER GELECEK
Yazın tanıtılacak yeni iPhone 5 modelinin ise mevcut telefonlardan daha ucuz olacağı ve daha altı farklı renkle plastik kasada satılacağı belirtildi.

Plastik kasalı iPhone 5’lerin 350 -450 dolar arasında bir fiyat etiketi olacağı belirtildi.

APPLE HiSSELERi DÜŞÜŞTE
Bununla birlikte, şirketin Eylül ayında tarihin en değerli hisse senedi ünvanını alan hisselerin bir yılın ardından 500 doların altına indi.

Hisselerin değer kaybında iPhone 5 satışlarının bekleneni vermemesi temel neden olarak gösterildi.

kaynak: http://www.dipnot.tv/appl...n-yeni-iphonelar-geliyor/

samsung galaxy s4

Şu sıralar mobilite dünyasında en çok merak uyandıran cihaz nedir diye sorsalar, çoğu kişinin cevabı Samsung Galaxy S4 olurdu. Galaxy S3 henüz piyasaya çıkalı 7 ay oldu ama, Galaxy S4 dedikoduları çoktan başladı bile. Samsung'un yeni amiral gemisi hakkındaki dedikodular, firmanın bu telefonu Nisan 2013'te piyasaya süreceği yönünde. Samsung Galaxy S4'te 1080p 5 inç AMOLED ekran, dört çekirdekli işlemciye sahip Exynos 5440 çipset, 13MP arka kamera ve şaşırtıcı bir şekilde S-Pen bulunacağı iddia ediliyor. Samsung eğer müthiş bir sürpriz yapıp CES 2013'te Galaxy S4'ü tanıtmazsa, bu dedikoduların doğru çıkma olasılığı çok yüksek. Galaxy S3'ün Mayıs 2012'de tanıtıldığını göz önünde bulundurursak, yaklaşık bir yıl sonra yeni Galaxy modelinin tanıtılması çok da şaşırtıcı olmayacaktır.

http://www.vatanbilgisaya...c8-4130-8c9c-49a03204dc6a

25 kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günü

"1960 yılının 25 kasım'ında; dominik cumhuriyetinin kuzey bölgesinde bir uçurumun dibinde 3 kadın cesedi bulunuyor. üç kız kardeş; patria, minerva ve maria teresa mirabak kardeşler. 3 kadın kardeş diktatörlüğe karşı mücade verdikleri için sivil polis tarafından öldürülmüştü. işkence ve tecavüz edilerek öldürülmüşlerdi. kadına yönelik şiddet unsurlarıyla; taciz ve tecavüzle.

1981 yılında ise; kolombiya'daki feministler tarafından bu gün kadına şiddete hayır günü olarak ilan edildi."

http://www.youtube.com/watch?v=D9l_j5oRZ-Y

ken loach

Ken Loach onur ödülünü reddetti
22 Kasım 2012 -

Ken Loach, ihaleyle insan çalıştıran Torino Film Festivali’nin düzenleyici kurumunu protesto ederek kendisine verilen büyük ödülü reddetti

işçi filmleriyle tanınan, bir çok uluslararası ödülü olan Britanyalı film yönetmeni Ken Loach, italya’nın prestijli festivallerinden Torino Film Festivali tarafından verilen yaşam boyu onur ödülünü reddetti. Ken Loach, festivali düzenleyen Ulusal Sinema Müzesi’nde, işçilerin taşeron şirket aracılığıyla çalıştırılmasını ve güvencesiz-düşük ücretle çalışmaya direnen işçilerin işten çıkartılmasını görmezden gelemeyeceğini açıkladı.

Ken Loach’un resmi basın açıklaması şu şekilde

Büyük bir üzüntü ile bana Torino Film Festivali tarafından layık görülen ödülü red etmek zorundayım, bu ödülü kendim ve filmlerimiz için çalışanlar adına almaktan onur duyardım.
Festivaller Avrupa ve dünya sinemasını yaymak adına büyük bir rol oynuyorlar ve Torino sinemaya olan tutkusu ve aşkı ile bunun belirgin ve iyi bir örneği olarak kendini göstermektedir.

Ancak şu anda ciddi bir sorun söz konusu, konu bazı hizmetlerin şirketlerce dışarıya ihale
yoluyla verilmesi ve düşük ücretli işçilerin çalıştırılması ile ilgili.

Her zamanki gibi bunun sebebi daha az ücret ödemek. Bazı hizmetleri karşılamak için ihaleyi alan şirket çalışanların maaşlarını düşürüyor ve çalışan adedinde kesintiye gidiyor olmasıyla alakalı.

Bu toplum içinde çatışma yaratan bir reçetedir. Bu durumun bütün Avrupa’da mevcut olması kendisinin kabul edilebilir bir hareket olması anlamına gelmez.

Torino’da Ulusal Sinema Müzesi*’nin temizlik ve güvenlik hizmetleri Rear adlı kooperatife verilmiş durumda. ilk olarak maaşlarda kesinti yapıldı ardından çalışanlar bundan şikayetçi oldular ve böylelikle kötü davranmaya ve korkutulmaya maaruz kaldılar. Bir çok kişi işten atıldı.

Düşük maaş alanlar, zor durumda olanlar, işlerinden oldular, sebebi ise maaşlarında yapılan kesintiye karşı çıkmalarıydı.

Pek tabii ki bizim için başka bir ülkede neler olduğunu anlayabilmek pek de kolay değil, kendi ülkemizden farklı çalışma şartlarının olduğunu da hesaba katarsak, ancak bu temel etkenlerin açık olmadığı anlamına gelmiyor.

Bu noktada hizmetleri ihaleye vermiş olan yapı bu duruma göz kapayamaz, her ne kadar bu kişiler bu hizmeti bir dış kooperatif aracılığı ile gerçekleştiriyor olasalar bile kendisi için çalışan kişilere karşı sorumlu olmalı.

Müzenin bu durumda çalışanlar ve onların bağlı oldukları sendika ile iletişime geçmesini, işten çıkarılan çalışanların tekrar işe alınışını güvence altına almasını ve hizmetleri dış kooperatiflere verme fikrini bir daha düşünmesini bekliyorum.

Toplumun zayıf olan bireylerinin sorumlu olmadıkları bir iktisadi buhranın faturasını ödemesini doğru bulmuyorum.

Bu konuyla ilgili ‘Bread and Roses’ adlı bir film gerçekleştirdik. Nasıl olur da kendi hakları için mücadele eden ve bu sebepten dolayı işlerinden olan çalışanların dayanışma çağrısını duymazlıktan gelirim?

Bu ödülü kabul etmek ve bir kaç küçük eleştiri ile durumu geçiştirmek zayıf ve iki yüzlü bir davranış olurdu.

Beyaz perdede belirli bir duruşa sahip olup öte yandan diğer ortamlarda faklı tutumlarla bu duruşa ihanet edemeyiz.

Bu sebeple her ne kadar derin bir şekilde üzgün olsam da bu ödülü red etmek zorundayım.

Ken Loach
21 Kasım 2012

*Ulusal Sinema Müzesi aynı zamanda Torino Film Festivali'ni organize eden kurumdur.

Çeviren: Murat Çınar

kaynak: sendika.org

2012 londra olimpiyatları

en güzel sporcusunu da seçmeyi ihmâl etmemişler.

http://bleacherreport.com...autiful-woman-at-olympics

yalan dünya

nurhayat bu bölümde gülse birsel'e "deniz motoru" dedi.

homeland

görülen o ki bu dizi bu sözlükte pek tutmamış. ancak söyleyeceğim o ki bu yılın en iyi dizi, en iyi kadın ve en iyi erkek oyuncu emmy'lerini toplamış olması da bir yana, geçtiğimiz yılın ve bu yılın en bomba dizisidir! ne breaking bad'i ne de game of thrones'u arar olduk.

senaryosu, oyunculukları, sürekli ayakta tutulan merak ögesi ve hiç dinmeyen heyecanı ile izleyicilerini ekrana kilitleyen ve bir sonraki bölümü sabırsızlıkla bekleten yeni dizi fenomenidir kendisi.

leyla ile mecnun

"“Aranızda kelepçe bile olsa, onunla yakınlaşamazsın.
Armağan ne kadar değerli olursa olsun, onu almamalısın.
Düzelir her şey elbet bir gün,
ama bil ki, canın yanmadan mutlu olamazsın.”

leyla ile mecnun

70 bölüme dair.

üzüme düştükten sonra eve dönerlerken yavuz'u sırtında taşıyan ismail abi'ye kurban olurum ben kurban.

işler güçler

murat cemcir'in anüsüne kamera girerken kendini sıkmaması için cevap verdiği gelmiş geçmiş en iyi gol; savcının söylediğine göre fenerli müjdat'ın attığı gol. guimares'e çaktığı bir gol var, bu olabilir diye paylaşıyorum;

http://www.youtube.com/watch?v=HY--G88UI0A

işler güçler

ece(vit) telefonu kapatırken "kib bye" dedi ya la!

leyla ile mecnun vs işler güçler

kıyaslamak için değil güzellemek için söylüyorum;

leyla ül mecnun'da ismail abi ne ise işler güçler'de de salih abi bizim için odur. hayır efendim karakter özellikleri bakımından değil elbet; dizideki işlevleri bakımından. ikisi için de dizi ilk kurgulandığında bu kadar önemli karakterlere dönüşecekleri planlanmamıştı. lakin her ikisi de dizide şu an çok vazgeçilmez karakterlere dönüşmüşlerdir. ve daha da önemlisi, bunu her iki oyuncu da -burada isimlerini analım ki sezarın hakkını sezara verelim; burak satıbol ve serkan keskin - oyunculuk yetenekleri ile başarmışlardır. işte bu yüzden saygıyı ve takdiri hak etmektedirler.

işler güçler

18. bölüme dair.

vedat'ın intikamı çok pis olmuştur. yürü be vedo!

ne yalan söyleyeyim; o hareketi ben bile beklemiyordum!

hadi bakalım zehraaa, ufaktan fıtı fıtı.

yaban çakalı görmüş insan sırıtışı

ismail abi'den öğrendiğimiz sırıtıştır.

tam olarak şöyle bir şey;

http://www.youtube.com/watch?v=1tzahDL2otQ#t=47m56s

leyla ile mecnun

(bkz: yaban çakalı görmüş insan sırıtışı)

leyla ile mecnun

"aktör değil, traktör."

ismail abi

leyla ile mecnun

"sinirimden kalp krizi geçiremedim."

skender abi

hot fuzz

--spoiler--

filmde romeo juliet'in sonunda lovefool'u söylüyorlar.

--spoiler--

biliyorsunuz bu şarkı buz luhrman'ın romeo juliet'inde çalıyordu.

bu güzel şarkıyı yeniden dinlemek güzel.
http://www.youtube.com/watch?v=I9zpnLBtwwg

not: birkaç sahne sonra dire straits'in romeo juliet'ini duyuyoruz.

bu film bir harika.